Kapadokya Sema Gösterisi

Türk kültür tarihinin dünyaca tanınmış unsurlarından, Mevlana’nın öncülüğünde kurulan Mevleviliğin görkemli ayinisemazen gösterisini Kapadokya’nın büyülü atmosferinde izlemeye ne dersiniz? Mevlana’nın tüm insanlığı sarıp kucaklayan sevgi mesajının sıcaklığını yüreğinizde hissedebilirsiniz.

Sema gösterisi, semazenbaşı önderliğinde usta semazenler ve Mevlevi müzisyenler tarafından gerçekleştiriliyor. Derin sembolik anlamlar içeren dansı ve kostümleriyle sizi geçmişe uzanan gizem dolu bir yolculuğa çıkaran sema gösterisisizin için unutulmaz ve eşsiz bir deneyim sunuyor.

Sema Gösterileri (Mevlevi ayinleri) 1 semazenbaşı, 5 semazen ve 5 müzisyen tarafından yapılır. Sema gösterisi 50 dakika olup, gösteri sonunda Peri Bacalarının oluşumu ve Kapadokya ile ilgili 10 dakika slayt gösterisi sunulmaktadır.

Gösterilerin anlaşılabilirliğine katkı amacı ile katılımcılara girişte değişik lisanlarda kitapçık verilir.

Gösteri sonrasında misafirlere loğusa şerbeti ikram edilir. Sizde bu duyguyu yaşamak istemez misiniz?

 

Semâ töreni 7 bölümdür. Her bölümün ayrı bir manası vardır:

A- Birinci Bölüm: İlâhî aşkı temsil eden Peygamber Efendimizi metheden Itrî’nin bestelediği bir “ma’t” ile başlar. Buna “Na’t-ı Şerîf” denilir. Peygamberimizi methetmek, Ondan evvelki bütün Peygamberleri ve hepsini yaratan Allâh’ı methetmek demektir.

B- İkinci Bölüm: Bu methiyeden sonra bir kudüm darbesi duyulur. Bu vuruş Allah’ın (C.C.) kainâtı yaratışındaki “Kün=Ol” emrini temsil eder. (Kur. Ker. S. 36/A:82)

C- Üçüncü Bölüm: Üçüncü bölümde ise Her şeye can veren ” Nefesi ” nefhayı İlâhiyyeyi temsil eden bir ney taksimi duyulur.

D- Dördüncü Bölüm: Sultan Veled devridir. Bu, Semâzenlerin birbirine üç kere selâm vererek, bir peşrevle dairevî yürüyüşüdür. Şekilde gizli ruhun ruha selâmıdır.

E- Beşinci Bölüm: Semâ töreni 4 Selâmdır. Semâzen üstündeki siyah hırkayı çıkararak, sembolik olarak, hakikate doğar. kollarını bağlıyarak bir rakamını temsil eder böylece Allah’ın birliğine şahadet eder. Şeyh Efendi’nin elini öperek Semâ’ya girme izni alır. Semâ’ya başlar.

  1. Selam: İnsanın, bilgiyle hakikâte doğarak, Yüce Yaradan’ını ve kendi kulluğunu idrâkidir.
    2. Selam: İnsanın yaratılıştaki nizamı, azameti müşahede ederek, Allah’ın kudreti karşısında hayranlık duymasıdır.
    3. Selam: İnsanın hayranlık ve minnet duygusunun Aşk’a dönüşmesiyle, aklın Aşk’a kurban oluşudur. Bu tam teslimiyettir, Allah’a vuslattır, Sevgilide yok oluştur!
    4. Selam: İnsanın manevî yolculuğunu tamamlayıp, kaderine razı olarak, yaratılıştaki vazifesine, kulluğuna dönüşüdür. Bu Selâma Şeyh Efendi ve Semâzen başı da iştirak ederler. Bu noktada Semâzen, Âmene’r Resûlü’deki (Kur’an-ı Kerim Bakara 2. âyet 285) Allah’a, Meleklerine, Kitaplarına, Peygamberlerine imân etmiş olmanın neş’esi içindedir. İlâhî emirlerin ve yaratılış sebeplerinin zevki ve idraki içindedir. Benliğini, egosunu mağlup etmiş Peygamber Efendimizin, “ölmeden önce ölünüz” ve Kur’an-ı Kerim’in Fecr S. 27, son âyet’lerindeki, “Ey emin ve mutmain olan nefis, sen O’ndan hoşnut, o da senden hoşnut olarak, Rabbine dön! Has kullarım zümresine gir! Onlarla beraber cennetime gir!” emirlerine uymuş ve neş’esine gark olmuştur.
    – Dede’ler ve Derviş’ler, Semâ Mukabelesinden sonra, kimseyle konuşmadan, tefekkür (meditasyon) için, sessizce hücrelerine çekilirler.

F- Atıncı Bölüm: Semâ töreninin 6. bölümünde bilhassa “Meşrik de Allâh’ındır, mağrib de Hangi tarafa dönerseniz, Allâh’ın yüzü oradadır. Çünkü, Allâh Vasi’dir, Alîm’dir” Bakara S. 2 115. Âyet’inin okunduğu Kur’an-ı Kerîm tilâvetiyle devam eder.

G- Yedinci Bölüm: 7. bölümde Semâ töreni, bütün Peygamberlerin, şehitlerimizin ve bütün inananların ruhları için okunan bir fâtiha ve devletimizin selâmeti için bir dua ile son bulur.